Veli'nin Trampeti...

11:00 ebru altin 3 Comments

2006 yılında Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu (IBBY) onur listesinde yer alan ve 2008 yılında Hans Christian Andersen Ödülü'ne aday gösterilen usta yazar Ayla Çınaroğlu'nun okul öncesi çocukları için hazırladığı Veli dizisi, yepyeni bir öykü ile kaldığı yerden devam ediyor. Adını merak ediyorsanız da eğer hemen söyleyeyim, Veli'nin Trampeti...

Veli ile kitapların renkli dünyasına adım atan minikler, bugüne dek pekçok şey öğrendiler ondan. Dostları minik kuş, sincap, Sarman ve Çomar'la birlikte kah kırmızı bir topun peşinden koştular, kah lezzetli bit kurabiyeyi paylaşmanın sevincini yaşadılar. Hayvanların, renklerin, ölçülerin, şekillerinde, mevsimlerin, doğanın, arkadaşlığın, paylaşmanın, sevginin kısacası hayat ile ilgili birçok şeyin önemini, değerini ve güzelliğini Veli gösterdi onlara. Göstermeye de devam edecek. Şimdi sıra sesler ve müzik kavramında...

Veli'nin çok sevdiği bir trampeti vardır. Günlerden bir gün bahçeye çıkıp, trampetini çalmaya başlar. Dom! Dom! Dom! Ama hep aynı ses. Sıkıcı değil mi? Veli'ye göre trampetin çıkardığı sese yeni sesler eklemek gereklidir. Peki ama nasıl? Boş bir şişe, bahçe kovası, bahçe kenarındaki çit, minik kuşun cıvıldaması, Sarman'ın miyavlaması, Çomar'ın havlaması bir araya gelirse nasıl bir orkestra olur dersiniz?

Şiirsel dili ve kendine has özel resimleme tekniğiyle hem gözlere hem de kulaklara hitap eden bir çalışma hazırlayan Ayla Çınaroğlu, bu kitabı ile yine minik okurlarının gözdesi olacak.

You Might Also Like

3 yorum :

  1. Okul öncesi kuşağı için taze bir soluk olmuş, birbirinin aynı ve birbirinden saçma kitaplar görmekten gına gelmişti.

    YanıtlaSil
  2. Harika,kitap sevgisini çok küçük yaşta aşılamak gerekiyor.Ben iki kızımda da bunu başardım.Siz de bunu başarmışsınız.Paylaşımlar çok güzel.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. tarih84, evet canım okul öncesi kuşağı için dediğin gibi oldukça renkli ve öğretici bir kitap niteliğinde. Serinin diğer kitaplarıda çok güzel.

    pembe kekik; öncelikle hoşgeldin canım. Evet, çok haklısın. Okuma sevgisini çok küçük yaşlarda aşılamak gerekiyor ki kitap alışkanlıktan çıkıp, vazgeçilmez hale gelebilsin. Ben o noktada şanslı olan çocuklardan birisiydimö doğrusu. Evimiz kitapla dolu olmasına rağmen haftanın 3 günü kütüphaneye bırakırlardı beni. Şimdi bu alışkanlık bile yok. Kızlarınıza bu duyguyu aşılamanıza inanın çok mutlu oldum. Harikasınız. Kucak dolusu sevgilerimle...

    YanıtlaSil