Ne Duruyorsun, Sen de Katıl: İşte Yeni Yarışmamız...
14:05
ebru altin
7
Comments
Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde sizlere Diana Cooper'ın yazmış olduğu üçlemenin ilkini oluşturan Taşların Sessizliği isimli spritüel bir kitaptan bahsetmiştim.14:05 ebru altin 7 Comments
2. Sosyal medyada Maya Kitap'ı beğenmeniz
https://twitter.com/#!/mayakitap
https://www.facebook.com/mayakitap
Sizlerden ricam yarışmaya katılım koşullarını yerine getirdikten sonra adınızı soyadınızı ve size ulaşabileceğim e-mail adreslerinize özellikle yer vermeyi unutmamanız. O halde gelsin sorumuz, hepinize şimdiden bol şanslar...
İşte sorunuz...
Diana Cooper'ın yazmış olduğu Güç Şifreleri, ülkemizde hangi yayınevi tarafından yayınlanıyor?
Talihlimiz Kim Olmuş, Okuyalım - Öğrenelim :))
13:36
ebru altin
3
Comments
Ayın 29'u olmuş, hiçbiriniz yahuu noldu bu çekilişin sonucu, meraktan öldük, bittik demiyorsunuz. Ee alacağınız olsunn emii :))13:36 ebru altin 3 Comments
Gülincim kitabını en kısa zamanda kargoya verip, göndereceğim. Umarım keyif alarak okuyacağın kitaplardan birisi olur.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü...
16:53
ebru altin
4
Comments
“Sahibinin en mahrem dostu olan, bileğinde nabzının atışına arkadaşlık eden, göğsünün üstünde bütün heyecanını paylaşan, hülasa onun hararetiyle ısınan ve onu uzviyetinde benimseyen, yahut masasının üstünde, gün dediğimiz zaman bütününü onunla beraber bütün olup bittisiyle yaşayan saat, ister istemez sahibine temessül eder, onun gibi yaşamaya ve düşünmeye alışır.”16:53 ebru altin 4 Comments
Tahmin edileceği üzere bu sözler maalesef ki bana ait değil. Maalesef diyorum çünkü gerek kadın olsun, gerekse de erkek hepimizin vazgeçilmez aksesuarlarının başını çeken saat için böylesi bir tanımlamayı, açık konuşmam gerekirse eğer bu denli başarılı ve etkileyici bir şekilde ben yapamazdım.
Çoğu kişinin bildiği üzere Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1961 yılında kaleme aldığı Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türk insanının doğu ve batı arasında bocalamasını irdeleyen bir başucu romanı niteliğindeki eserlerden birisi kıvamındadır…
Küçük yaşta, bir saatçinin yanına çırak olarak giren Hayri İrdal, zamanla saatlere karşı özel bir ilgi duyar ve br süre sonra saatlerle kafayı bozup, bütün yorumlarını saatlere göre yapmaya başlar. Birinci Dünya Savaşı sırasında askere gider ve dört yıl sonra tekrardan evine, İstanbul’a geri döner.
Abdüsselam Efendi’nin kızı Zehra’yla bir evlilik yapar yapmasına ama kısa bir süre sonra eşini kaybeder. İspiritizma Cemiyeti’ne gidip gelirken orada ikinci karısı Pakize ile tanışıp, evlenir.
Borç almak için gittiği bir arkadaşı onunla Halit Ayarcı’yı tanıştırır ve bu andan itibaren hayatı değişen Hayri İrdal, hayatı boyunca ona minnet duymaya başlar.
Halit Ayarcı, Hayri İrdal’ın parasızlığına çözüm olsun diye Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı bir kurum oluşturur ve başına da Hayri İrdal’ı getirir.
Maddi anlamda artık sorunu kalmayan Hayri İrdal, bazen Enstitü’nün ne işe yaradığını merak edip sorgulasa da keyfine diyecek yoktur. Ancak bu keyif sadece Hayri beye mahsus değildir. Bu keyfe ortak olanlar arasında Hayri beyin karısı ve baldızları da dahil olmuştur. Bir anda etrafında bir sürü eş, dort, akraba belirmiştir.
Her ne kadar bu bolluk eşinin kendisini Halit Ayarcı ile aldatmasına yol açsa da bunun farkına varamayacak kadar da saftır. Karısı doğan kızının adını Halit Ayarcı’nın adını devam ettirmesi için Halide koyduğu halde bu aldatmanın farkına dahi varamaz. Arada bir Halit Ayarcı’yı sevdikleri için kızlarının büyüdükçe ona benzediğini söyler.
Gel zaman git zaman sonra Amerika’dan gelen bir ekip, Enstitü’nün işlevinin kalmadığını ve kapanmasının daha doğru olacağını bildiren bir rapor hazırlayarak bildirimde bulunur.
Enstitü kapatılacakken Halit Ayarcı devreye girer ve kapanmasına enger olur. Onca insanın işinden olmaması için bir çare bulmak lazımdır. Acaba nasıl bir çare düşünmüşlerdir?
Büyük Ümitler, Küçük Hakikatler, Sabaha Doğru ve Her Mevsimin Bir Sonu vardır şekilde dört bölümden oluşan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, II. Abdülhamit döneminde geçen, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de yaşayan Hayri İrdal’ın anıları şeklinde kurgulanan başarılı kitaplardan birisidir.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Dergah Yayınları'ndan yayımlanan bu eşsiz yapıtını hala okumadıysanız eğer emin olun çok şey kaçırıyorsunuz...
Salai'nin Yumurtası...
23:34
ebru altin
3
Comments
23:34 ebru altin 3 Comments
Geçen yazdan bu yana Leonardo da Vinci’nın bir şekilde kıyısında köşesinde yer aldığı kitapları açıkçası elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Kimisine hemen denk geliyorum, kimisine ise tamamen tesadüf eseri…
Kitapları Avrupa çapında ses getiren ve yazdıkları nedeniyle Vatika’nın tepkisini çekerek, İtalya’da yayımlanamayan eserlerin sahibi olan karı kocayı, yani Rita Monaldi ve Francesco Sorti’ye Salai’nin Yumurtaları’nda ne yalan söyleyeyim bir kez daha hayran kaldım.
Bu müthiş ikili son derece eğlenceli bir tarihi polisiye kurgu içinde kaleme aldığı Salai’nin Yumurtası’nda, okuru Roma sokaklarında gizli bilgiler içeren bir kitabın peşinden sürüklüyor.
Babalığı ve ustası Leonardo da Vinci tarafından Amerika’nın keşfine dair bir kitabı bulmakla görevlendirilen Salai, farkına varmadan Roma’da büyük bir komplonun tam ortasına düşer.
Cebinde yüklü miktarda para ve üzerinde güzel kıyafetlerle Roma sokaklarını dolaşırken, Yenidünya’yı keşfedenin Amerika Vespucci olmadığını öğrenir. Üstelik kıtanın gerçek kaşifi Kristof Kolomb, Papa VIII. Innocentius’un herkesten gizlediği oğludur.
Bu sırra ortak olan Salai çenesini tutmasını bilmeyen, kaba saba, kadın düşkünü, cahil bir köylüdür. Ustasının istediği kitabı ele geçirebilmek adına boyundan büyük kurnazlıklara başvurur. Papalık jurnalcileri, Alsaslı kilise karşıtları, kıskanç, zengin kocalar ve Romalı düzenbazların işin içine girmesiyle de kendisini Floransa zindanlarında bulur.
Gerçek tarihsel kişiliklerle donattıkları romanda, yazarlar okuru bilinmezlerle dolu bir keşif yolculuğuna ortak ediyorlar.
Salai’nin bu eşsiz macerasına ortak olup, Roma’nın tozlu sokaklarında dolaşmayı arzu ederseniz, döneminin dilini akıcı bir üslupla okura aktaran bu müthiş ikilinin kaleminden çıkan ve Kırmızı Kedi Yayınları tarafından yayımlanan Salai’nin Yumurtası’nın kesinlikle kaçırmayın derim…
Balayında Ölüm...
19:12
ebru altin
4
Comments
Ege ve Akdeniz kıyılarına erkenden gelip yerleşen sıcak hava dalgası, üst kesimlerde malum daha yeni yeni kendini göstermeye başladı. Durum böyle olunca da baharın tadını doğru düzgün çıkaramayan bizler, birdenbire kendimizi Haziran ayının sıcaklarına kapılmış, gider bulduk. 19:12 ebru altin 4 Comments
Temmuz ayı gibi de serinin ikincisi çıkacak, bilginiz olsun.” sözleriyle kendimi kitabı kucaklayıp, eve götürürken buldum.
İyi ki o sözlerin çekim alanına kapılmışım. Zira kitabın 3 saatlik süre içerisinde nasıl bittiğini dahi anlamadım. Kurgusuna, yazım diline hayran oldum. Bu noktada böyle bir yazarı nasıl atlamışım ben diye hayıflandığımı belirtmeme gerek yoktur umarım…
Agatha Christie’nin yolunda emin adımlarla giden ve Amerika’da çok satanlar listesinde uzunca süre kendisine yer bulan kitap, yukarıda da belirtmiş olduğum gibi Jaden Skye imzalı…
Orijinal adıyla Death By Honeymoon olarak bilinen ve Burak Tugan imzasıyla Türkçe’ye çevrilen “Balayında Ölüm”, Tramvay Yayın Grubu tarafından yayımlanarak, raflardaki yerini alan romantik – gerilim türündeki çalışmalardan birisi niteliğinde…
Her zaman gizemden, garip ölümlerden, yalanlardan, aldanmalardan ve gerçeğin üstün gelen gücünden beslenip, kendini geliştiren yazarı, Balayında Ölüm kitabında da yine bu olayların üzerine giderken görüyoruz.
Her ne kadar kitap ana karakterler Cindy ve Clint üzerine kurulmuş olsa da hikaye balayında eşini kaybeden kadın karakter Cindy üzerinden ilerliyor.
Cindy ve Clint, balaylarını geçirmek üzere Barbados’un en tehlikeli sularının hüküm sürdüğü batı tarafını kendilerine seçip, bir otele yerleşirler. Clint’in ailesinin yoğun baskı ve engellemelerine rağmen çift, birlikte çok güzel zaman geçiriyordur. Ancak balaylarının 2. günü onları kötü bir sürpriz bekler.
Sörf tutkusuyla bilinen Clint, Cindy’in rahatsızlanması üzerine 2 saat sonra kumsalda buluşmak üzere sözleşerek, tek başına sörf yapmaya gider. Cindy’nin uyuyakalıp da, sözleştikleri saatte kumsala inmemesiyle birlikte ise işler adeta sarpa sarar.
Cindy kumsala indiğinde herşey için artık çok geçtir. Çünkü Clint’in denizdeki board’u dışında kendisine ait hiçbir belirti yoktur. Uzunca arayışlar sonrasında genç adamın cesedi yakınlarda bir yerdeki kıyıya vurur.
Haftanın Çekilişi: P*ŞTOLOJİ...
19:12
ebru altin
29
Comments
19:12 ebru altin 29 Comments
Zira bu hafta şanslı bir kişinin kitaplığına gidecek olan kitabımız, tam da bu konuya parmak basıyor.
Prometheus...
22:43
ebru altin
8
Comments
22:43 ebru altin 8 Comments
İnsan ırkının dünya üzerindeki köklerini araştıran bilimadamları, çeşitli antik çağ uygarlıklarının kalıntılarından elde edilen verilerin ortak bir hedefi işaret ettiğinden artık emindirler. İki genç doktorun başı çektiği bilimsel bir ekibin de içinde yer aldığı Prometheus adlı uzay gemisi, evrenin derinliklerindeki bizimkine benzer bir güneş sistemine doğru yola çıkarlar.
Süper Gazeteciler...
20:17
ebru altin
1
Comments
Gençlerin büyük beğeniyle okuduğu Süper Gazeteciler serisi, Erinç Kaan tarafından yenilenen resimleri ve kapak tasarımları ile okurlarına yepyeni bir "Süper Gazete" deneyimi sunuyor.20:17 ebru altin 1 Comments
Süper Gazeteciler
Yazan: Aytül Akal
http://www.tudem.com/
(+10 yaş)
"Bırak Dağınık Kalsın" Bakın Kimin Oldu :))
00:38
ebru altin
2
Comments
Sesimi duyan var mı? Yoksa yok mu yahu...00:38 ebru altin 2 Comments
Aman yapmayın, etmeyin sakın. Ehh bugün cumartesi. Bu da dolayısıyla klasik bir çekiliş gününe ve şanslı bir kişinin belirlenmesi anlamına geliyor malum...
2. Minik Duyuru
11:59
ebru altin
2
Comments
Yazımın başlığında kullanmış olduğum gibi sizlere geçtiğimiz yarışmaya dair küçük bir değişikliği belirtmek amacıyla minik bir duyuru yapmak istiyorum arkadaşlar. Bildiğiniz gibi Maya Kitap'ın destekleriyle geçtiğimiz hafta cumartesi günü bir yarışmamızı daha sonuçlandırmış ve kazanan arkadaşlarımızı buradan açıklamıştım. 11:59 ebru altin 2 Comments
Güç Şifreleri...
20:39
ebru altin
0
Comments
Diana Cooper'ın sürükleyici ve yüksek tempolu macera romanı Güç Şifreleri, hepimiz için çok önemli spritüel bir mesaj taşıyor.20:39 ebru altin 0 Comments
Korsan Okulu Serisi...
16:38
ebru altin
2
Comments
16:38 ebru altin 2 Comments
Hangisini tercih ederlerse artık. Aslında geçtiğimiz günlerde tam da sizin afacanlara hitap edecek bir kitap serisi geçti elime... Hele de denizciliğe meraklı yanları da varsa hani, değmeyin keyiflerine misali...
İşte bu yedi kitaplık seri; eğlenceyi ve macerayı harmanlayarak komik bir dille anlatmaktan da kusur kalmıyor. Kaldı ki her maceranın sonunda öğrenilecek, alınacak bir ders illa ki oluyor, benden söylemesi...
Eğer siz de maaile denizi seviyorsanız ve bu korsan okulunda da neler oluyormuş böyle diyorsanız, uzun ve heyecanlı maceraya şimdiden hazır olun derim.
Balıklar Tiyatroda...
19:00
ebru altin
0
Comments
Ödüllü şair - yazar Mehmet Atilla, kaleme aldığı birbirinden güzel romanların ardından, buram buram yaz kokan sevimli bir öykü kitabıyla küçük okurlarını selamlıyor.19:00 ebru altin 0 Comments
4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün...
18:41
ebru altin
3
Comments
18:41 ebru altin 3 Comments
İlk aşamada hemen herşey kolay ve yolunda gibi gözükmüş olsa da, zorlukların devreye girmesi otel odasının kiralanmasıyla birlikte başlar. Soğuk ve diktatör resepsiyon görevlilerinin şüpheli bakışları ve ayaküstü yaptıkları sorgulamalardan bir şekilde nasibini alan Otilia, renginin anlaşılmadığı yalanlar eşliğinde odayı fiyatına bakmaksızın kiralamayı başarır ancak kendisine düşen görev elbette ki yalnızca bununla sınırlı kalmaz.
Yeni Kitap Çekilişimize Buyurmaz mısınız?
23:25
ebru altin
22
Comments
23:25 ebru altin 22 Comments
Öncelikle Carpediem Kitap'ı sosyal medya'da http://www.facebook.com/carpediemkitap takip ediyorsunuz.
Ardından blogu hala takibe almadıysanız takibe alıp adınızı, soyadınızı ve size ulaşabileceğim bir e-mail adresinizi yorumunuzla birlikte bırakıyorsunuz. Tüm yapmanız gerekenler bunlardan ibaret.
Şanslı 1 kişinin kitaplığına gönderilecek bu güzel öykü kitabı için son katılım tarihi 9 Haziran Cumartesi saat 20.00'ye kadardır. Katılacak olan arkadaşlara şimdiden bol şans :)
Bırak Dağınık Kalsın...
23:03
ebru altin
2
Comments
Bırak Dağınık Kalsın diyor yazar Seda Şener. Çokta doğru söylüyor hani. Birşeyleri toparlamaya çalıştıkça kalıpların içine gireriz ya çoğu zaman kimbilir belki de doğrusu yazarın da dediği gibidir. 23:03 ebru altin 2 Comments
Hakkımda
- ebru altin
- Araştırmacı gazeteci modunda, atom karınca tadında, biraz zıpır, biraz kikirik, okur, yazar, çizer, bol bol da oturur sinemanın büyülü dünyasına yolculuk yapar, zaman zaman inatçı keçilerle akrabalığı olduğunu düşünür, uykusuzluktan geberik olduğu sürelerde en fazla 50'ye kadar koyun, kuzu küçük baş hayvanları sayabilir, 50'den sonra fosur fosur uyuyup, uyuduktan 5 saat sonra da piyasaya çıkarak kikirik birşekilde güne başlar ve öylede günü bitirir.
Okuyorum
İzleyiciler...
Popular Posts
Vizyona Girecek Filmler
Arşiv
-
▼
2012
(
160
)
-
▼
Haziran
(
17
)
- Kadıköy'deki Tiyatro Festivalini Kaçırmayın...
- Ne Duruyorsun, Sen de Katıl: İşte Yeni Yarışmamız...
- Talihlimiz Kim Olmuş, Okuyalım - Öğrenelim :))
- Saatleri Ayarlama Enstitüsü...
- Salai'nin Yumurtası...
- Balayında Ölüm...
- Haftanın Çekilişi: P*ŞTOLOJİ...
- Prometheus...
- Süper Gazeteciler...
- "Bırak Dağınık Kalsın" Bakın Kimin Oldu :))
- 2. Minik Duyuru
- Güç Şifreleri...
- Korsan Okulu Serisi...
- Balıklar Tiyatroda...
- 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün...
- Yeni Kitap Çekilişimize Buyurmaz mısınız?
- Bırak Dağınık Kalsın...
-
▼
Haziran
(
17
)
0 yorum :