Hakan Urgancı: Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı...

21:18 ebru altin 1 Comments

Piyasada satılan birçok kitaptan farklı olarak, kelimelerin büyülü dünyasına sizi bir anda çeken "Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı" kitabının yazarı Hakan Urgancı ile son kitabı hakkında konuştuk.

Ebru Altın: "Ben Kim Konuşmak Kim" ve "Herkes İçin Karizma" kitaplarınızı üçüncü bir kitapla bir süre önce taçlandırdınız. Sizi böyle bir kitap yazmaya iten şey neydi?

Hakan Urgancı: Aslında bir roman yazma isteği ve yükselen ihtiyacı içindeyken, özellikle bir uzun öykü ya da roman yazmanın, hayal gücünden çok, biraz da disiplin istediğini fark ettim. İşi gereği uzun seyahatler yapan, bir anlamda evini sırtında taşıyan biri için bu konsantrasyon sürelerini sağlamak epey güçtü.

Buna karşın yazma eylemi, artık olgunlaşmış bir çıban başına dönüşmüş durumdaydı. Ben yazmasam zaten kendisi bir yerden patlayacaktı. Ben de en bildiğim işi, topluluk önünde kendini ifade sanatını kaleme alıp, yazma deneyimi edinmeye karar verdim.

"Ben Kim Konuşmak Kim", bu süreçte doğdu. Yani aslında bir kişisel gelişim yazarı olmak gibi bir hedefim yoktu, ki hala da olduğunu söyleyemem. İkinci kitap olan "Herkes İçin Karizma"yı ise ilk kitap - bir anlamda - doğurdu. Kendini iyi ifade edenlerin karizmatik kişiler olduğundan hareketle, karizmatik kişileri gözlemeye başladım ve onların sırlarını deşifre ettim. Türkiye'de ve dünyada karizmayı sınıflara ayıran tek kişi ben oldum.

E.A İsmi oldukça manidar. Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı! Bu isim nasıl ortaya çıktı, öğrenebilir miyiz?

H.U "Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı", aynen kitabın içeriği gibi bir isim. Alaycı, insanın içini acıtan ama her ders gibi gerekli. İnsanın kendi içine ayna tutan, yazarı gibi kendisi ile kavga eden ama yenişemeyen bir kitap. Kitapta çok soru var yaşama dair, ancak yanıtları pek az. Neden mi? Sorunların kökenini öğrenince çözümü kendi içimizde buluyoruz da ondan. Hayata dair sorularımız çoğunlukla aynı ancak yanıtlarımız ya da çözümlerimiz parmak izleri kadar özgün...

E.A Kitabınızda değindiğiniz birçok konuyu mizahi bir dille ele almışsınız. Günlük hayatınızda da mizah önemli midir?

H.U Mizah, azınlığın sesi, güçsüzün dilinden çıkan keskin kılıç, orantısız güce karşı kullanılabilen tek silah. Kahkaha bulaşıcıdır, gözyaşı da öyle. Yine de aralarında belirgin ve hayati farklar bulunur. Gözyaşı her kesimi kucaklar ve birleştirir. Oysa kahkaha öyle mi? Herkes aynı şeye güler mi? Mizah anlayışlarımız ne kadar farklı ve zekamız ölçüsündedir. Kahkaha ayırır. İnsanları saflara ayırır. Zeki ile safı ayırır. Gözyaşı kalpten akarken, kahkaha beyinden gelir. Kahkaha, karizma tanımayan bir yıkıcı silah olarak kullanılabilir. Sonuç olarak, yasalara saygılı ve şiddete karşı bir kişi olarak benim gibilerin darbe emen hava yastığıdır mizah. Kendime çok gülerim, bu da beni herkese gülmeye muktedir kılar.

E.A Kişisel gelişim kitaplarına bildiğiniz gibi son zamanlarda yoğun bir talep var. Re-write yöntemiyle piyasada yazılmış onlarca kitap varken ve insanlar yoğun bir şekilde kuantum kitaplarına odaklanmışlarken bu türde bir kitap yayınlamak sizi korkutmadı mı?

H.U "Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı" aslına bakarsanız türü ve sınıfı olmayan, kendi türünü yaratan bir kitap. Bu kitap, öncelikle bir deneme kitabı niteliğinde. Aynı zamanda felsefi sorular içeren -light- bir felsefeye giriş kitabı.

Bünyesinde sufi mesajlar saklayan bir mütevazi inci. Çokça mizah içeren bir gırgır kitap. Belki de kendi bokunu kurcalayan, bu yüzden yazarının başını çevresiyle derde sokabilme potansiyeline sahip bir harakiri kılıcı. Tüm bu özelliklere sahip olduğu için psikoloji ve sosyolojiyi koltuk değneği yapan, derdini dökerken çaktırmadan derdinizi dinleyen bir kanka, bir terapist. Ortaya karışık yani...

Füzyon mutfağı çıkaran bir restoranın şefini, karşıdaki dönerci zinciri ne kadar korkutursa, kuantum kitapları da beni o kadar korkutuyor. Amacımız bir bestseller yazmak olsaydı, sullar 'seller' gibi yazardık.

E.A "Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı" piyasada olan birçok kişisel gelişim kitabından daha farklı bir özelliğe sahip. Siz, yazıyla bütünleşmiş, kelimeleri adeta seslendirmişsiniz. Yazım aşamasında böyle bir ritm her zaman yakalanmaz. Siz cümlelerinize böyle bir ritm kazandırabilmek için ne yaptınız, öğrenebilir miyiz?

H.U Kitabın yazıları, bir kitap yazmak amacıyla yazılmadı. İçimden geldiği anda, canım çektiğinde, kafam attığında, yakınımdakiler beni anlamadığında, ben birşeyleri anlamazlıktan geldiğimde yazdım. Sayfalara bağırdım, 'Midas'ın kulakları eşek kulakları!' diye...

Üslup, özgünlüğüne özgürlüğüne borçlu. Tabii ben bir spiker olduğum için zaman zaman konuşur gibi yazabiliyorum. Sanırım bu da bir avantaj...

E.A Kitabınızın bir bölümünde "Ferrari'sini Satan Bilgelerin in olduğu bir çağda yaşıyoruz. Aslında hiçbir bilge Ferrari'sini satacak kadar salak değildir" demişsiniz. Ortada böyle bir gerçeklik varken Ferrari'sini Satan Bilgelerin in olmasının nedeni size göre nedir?

H.U Ferrari'si olan bilge olmaz, bilge olanın belki otomobili bile olmaz. Bilge olmak, öyle herkesin ulaşabileceği bir makam değil ki... Bu ünvana sahip olamazsınız, ünvan gelip size konar. Onu halk, teveccühü ile size layık görebilir ancak.

Işık, doğudan yükselir, adı üstünde... Tüketecek mal bulamayan batı, doğunun değerlerini, bilgeliğini, mistisizmini Amerikan beziyle paketleyip bize geri satıyor. Benim eleştirdiğim konu bu...

E.A Sizce bir insan kendini nasıl geliştirebilir? Kişisel gelişim merkezine gitmesi ya da sizin gibi birisine danışması mı gerekmekte?

H.U Dünyanın en büyük yeteneği nedir, bilir misiniz? Ne yazı yazmak, ne şarkı söylemek, ne de ordulara kumanda etmek. toplumu değiştiren liderlerin ortak özelliği, kendini bilen, kendini objektif bir gözle görebilen kişiler olmalarıdır. Sözgelimi yazarlar ve eğitimciler de kendilerini görebilen kişilerdir genellikle.

Liderlerin onlardan da üstün olan tarafı, eksiklerini görmekle kalmayıp, bunlar için adım atabilmeleridir. Kendilerini geliştirebilmeleri, sorumluluğa, sorumluluğun beraberinde getirdiği acıya hazır olmalarıdır.

Kendini tanıyan bir insan hiçbir eğitim almadan, sadece gözlemleyerek ve çok okuyarak da kendini geliştirebilir. Kendini gerçekleştirmek ise bundan bir sonraki adımdır. Bu adım için yani bir hedefe yönelmek ve yolundan sapmamak için çoğunlukla ilgilendiğimiz konulardaki profesyonellere danışmak, akıllıca bir yatırım olacaktır. Sanmayın ki en önemli şey hocadır. En önemli şey, terzi değil malzemedir. Yani iş sizde biter. Hocanın eğitimi sizi sadece yüzde yirmibeş değiştirir. Bunu da küçümsemeyin, bu hayatınızın yüzde yüz değişmesi anlamına gelir.

E.A Kişisel gelişim alanında kaynak okuyan ancak zaman zamanda olsa kendisiyle çelişkiye düşen insanlara ne yapmalarını önerirsiniz?

H.U Bunu hepimiz yaşıyoruz. Ben karizma kitabını yazdığımda, kendime daha çok çeki düzen verme zorunluluğu hissettim. 'Adam bak, elaleme veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı' demesinler istedim. Zaman zaman üniversitelerde verdiğim konferanslarda sordular sözgelimi, 'Siz kendinizi karizmatik buluyor musunuz?' diye... Şimdi bu tuzak bir soru. Hayır derseniz, kitabınız değersizleşecek. Evet derseniz, megalomana çıkacak adınız. Ben de dedim ki, 'Ben sadece karizmanın kitabını yazmış adamım, hepsi bu!'

Demem o ki, sadece okuyucu değil, zaman zaman yazar bile bu kaygıyı, bu tutarsızlığı yaşıyor. Ne yapmalı?

Kitapları sadece okumamalı, uygulamalı. Bir kitapta geçen her konu sizin yapınıza uymayacaktır. Kişiliğine uyanları uygulamaya çalışmalı. Yöresine, kültürel koduna uygun başlıkları hayata geçirmeli. Zaman zaman hedeften sapsa da, vazgeçmemeli. Çok uğraştığı halde kimi konuları başaramıyor ve bu da fark ediliyorsa, herkesten önce kendini eleştirebilmeli, kendisiyle dalga geçebilmeli...

E.A Genç yazar adaylarına vermek istediğiniz tavsiyeler bulunmakta mı?

H.U Okuyun, okuyun, okuyun... Sizi yolunuzdan çevirmek isteyenlerin canına okuyun. Tek bir okurunuz bile olsa yazmaya devam edin. Kimseyi taklit etmeye çalışmayın, zaten farkında olmadan yapıyorsunuz bunu. Kitap yazma işini bir geçinme amacı olarak bakmazsanız, hayal kırıklığı az, çevkiniz daha bol olur.

E.A Birbirinden güzel 3 kitap. Peki önümüzdeki süreçte ne tür projelerle tekrardan bizimle olacaksınız?

H.U Kadınlar ve ilişkiler üzerine hazırladığım kitap, olgunluk aşamasına geldi. 'Kadınları anlamaya çalışma!' Hemen ardından da fantastik öyküler içeren 'Göründüğü gibi değil' gelecek sanırım...

E.A Son olarak Blog'lar hakkında ne düşünüyorsunuz?

H.U Bloglar, tekel oluşturan, çoğunlukla genç yazarların emeğini sömüren yayınevi ve dergilerin hakimiyetine son veren olanaklara sahip. Bu bağımsız işler, bize Türkiye'deki yazarlık potansiyelinin daha sadece emekleme aşamasında olduğunu müjdeliyor. Çok seviniyorum, çok...

E.A Verdiğiniz yanıtlardan dolayı teşekkür ederim.

H.U Nezaketiniz için ben teşekkür ederim. Umarım hayat sizi güzel ve olumlu bir cümle içinde kullanır.

You Might Also Like

1 yorum :

  1. Kitabı beğeniyle okudum.. Gerçekten ilginç bir tarzı var.. Değerli yazarın diğer kitaplarını da sabırsızlıkla bekliyorum..

    YanıtlaSil