Bayan Peregrine'nin Tuhaf Hikayesi

17:08 ebru altin 0 Comments



Gizemli bir ada,
Terk edilmiş bir yetimhane ve tuhaf fotoğraflar...
İşte karşınızda 'Bayan Peregrine'nin Tuhaf Hikayesi'

Nedendir bilinmez resimli kitapları oldum olası hep sevmişimdir. O an için başka bir maceranın içerisinde nüfus ettiğimden midir yoksa hayal gücümün sınırlarında daha rahat dolaşmama yardımcı olduğundan mıdır bilinmez bir an da keyfin en haline bürünüveririm. Hem de ne keyif, anlatamam. Aynı geçtiğimiz günlerde su gibi akıp giden Bayan Peregrine'nin hikayesinde olduğu gibi...

Hikayemiz adı üzerinde oldukça tuhaf bir hikayeye sahip!
Kimine göre deli saçması, kimine göre ise muhteşem bir çalışma!
Sizin seçiminiz bu noktada hangisinden yana bilmiyorum ama benim yanıtım malum ;)
Yine de duymak -pardon okumak- isteyenler için hemen belirteyim.
Tek kelimeyle "Süperdi!"
Zira bitmesin diye sürekli dua ettiğim, biraz daha benimle kalsın diye okurken tasarruf yoluna gittiğim, ama her seferinde de kendimi okumaktan alıkoyamadığım muhteşem bir serüvendi benim için Bayan Peregrine'nin Tuhaf Hikayesi!

Kitabın genel türüyle ilgili de ne desem bilemedim doğrusu. Macera desem macera değil, fantastik desem tamamıyla fantastik değil. Biraz oradan biraz da buradan derken kelimelerin sihirli dünyası bu kitapta kendisine hayat bulmuş diyebilirim.

Bu arada kitabın içerisinde yer alan tüm o enteresan fotoğrafların hepsinin gerçek olması da işin tuhaf tarafı olsa gerek, ne dersiniz? Evet, evet yanlış duymadınız. Kitabın içerisinde yer alan tüm fotoğraflar, farklı farklı koleksiyonculardan ödünç olarak kullanılmış imajlar olunca insanın aklına da şu soru geliveriyor.

Bu fotoğraflar gerçekse -ki gerçek- kim tarafından nerede ve hangi zaman aralığında çekildi?
En önemlisi de günümüze nasıl geldi?
Zira bahsettiğim fotoğraflar öyle alışık olduğumuz karelerden ibaret de değil!
En basiti havada duran bir kız veya en akrobatik hareketleri benden ala kim yapacakmış şaşarım modundaki kişileri bile tarumar edecek görsellerden bahsediyorum. Kolay değil, insan neredeyse mala bağlayıp, boyut atlıyor.

1980 doğumlu Amerikalı yazar Ransom Riggs tarafından yazılan kitap, korkunç bir aile trajedisi yaşayan 16 yaşındaki Jacob'un babasıyla birlikte oldukça uzak bir adaya yolculuğa çıkmasıyla başlıyor.

Yetim olan dedesinin anlattığı hikayelerle büyüyen Jacob, çocukluğunun büyük bir bölümünü dedesiyle birlikte geçirmiştir. Fakat dedesinin anlattığı o hikayeler ne yazık ki aile büyükleri tarafından pek hoş karşılanmaz. Çünkü dedesinin anlattığı hikayeler bir çocuğa anlatılacak tarzda hikayeler değildir. Gizemli bir adadaki gizemli bir yetimhaneyi ve oradaki çocukların başlarına gelenleri anlatan dede Abe bir gün vefat eder ve Jacop da babasıyla birlikte dedesinin anlattığı o adaya gitme kararı alır. Oysa o adaya giderken başına neler geleceğinden bihaberdir.

Sonrası mı?
Sonrası malum...
Her bir satırı dolu dizgin geçen muhteşem bir macera!

İthaki Yayınları'ndan çıkan "Bayan Peregrine'nin Tuhaf Hikayesi", okurken son
derece keyif alabileceğiniz, anlatım dili ve kurgusuyla da tek kelimeyle sizi sizden alacak bir kurguya sahip, benden söylemesi.

Eğer fantastik - macera ikilisinin yaratacağı bu büyüleyici akıma kendinizi kaptırmaya hazırsanız şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Dipnot: Aman canım bu kitabın tadı pek bir damağımda kaldı diyorsanız serinin 2. ve 3. kitapları olduğunu da ayrıca not düşelim ;)

You Might Also Like

0 yorum :