Akbank Galalarına Göz Attınız mı?

22:10 ebru altin 1 Comments

Trishna

Aşk ile gelenekler karşı karşıya gelince... Baskılar yüzünden hayaller parçalanınca... Altın Lale Ödüllü Michael Winterbottom'ın Thomas Hardy'nin klasik romanı Tess of the d'Urbervilles / Kaybolan Masumiyet'in çağdaş bir uyarlaması olan bu yeni filmi, yaşamları sanayileşme ve kentleşmeyle hızla değişen insanların çelişkilerini tasvir ederek 19. yüzyıl İngiliz kırsalını günümüz Hindistan'ında Rajastan'a taşıyor.


Trishna

Trishna, tanıştığı genç ve zengin bir İngiliz işadamına aşık olur. Ancak birbirlerine olan duygularına rağmen Trishna gelenekler ile kendi hayalleri arasında sıkışıp kalır ve kültürler çatışması trajil sonuçlara yol açar.

Seanslar: 9 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
11 Nisan 2012/ 21.30/ Rexx
13 Nisan 2012/ 19.00/ Fitaş 4


Marigold Oteli'nde Hayatımın Tatili

İyi ve ucuz emeklilik, soğuk ve rutubetli İngiltere dışında her yerde geçirilebilir. Yaşları gelmiş bir grup İngiliz, emekliliklerini daha ucuz ve egzotik Hindistan'da geçirmeye karar verir.



Marigold Oteli'nin reklamları ve rahat düşleriyle kendilerinden geçmiş halde oraya vardıklarında, otelin eski şatafatlı halinin ancak bir gölgesine dönüşmüş olduğunu görürler. Ortam bekledikleri kadar lüks olmasa da bu yeni mekanda yaşadıkları sayesinde, aşkı yeniden keşfederler.

Seanslar: 31 Mart 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
1 Nisan 2012/ 21.30/ Fitaş 4
2 Nisan 2012/ 21.30/ Rexx


Histeri

Şehirdeki kadınların yarısını doyuma kavuşturmak güç olsa gerek ve elbette en sıradışı icatlar da güçlüklerden doğar. Victoria dönemi Londra'sında geçen ve benzersiz bir oyuncu kadrosunun yer aldığı bu arsız romantik komedi, dünyanın ilk vibratörünün nasıl icat edildiğini anlatıyor.



Sene 1880... Meslektaşlarının ortaçağdan kalma uygulamaları karşısında hayal kırıklığına uğrayan genç doktor Mortimer Granville, özel ek hizmetleriyle kadınların histelerini tedavi eden Dr. Dalrymple hesabına çalışmaya başlar. Bu hizmete talep o kadar artar ki Mortimer durumla başa çıkamaz hale gelir. Arkadaşı Edmund ile birlikte vibratörü icat ederler ve bu icat inanılmaz başarı kazanır. Bu sırada Mortimer, Dr. Dalrymple'ın güzel ve fevkalede aykırı kızı Charlotte'e aşık olur.

Seanslar: 7 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
14 Nisan 2012/ 21.30/ Fitaş 4
15 Nisan 2012/ 19.00/ Rexx


Kafa Avcıları

Norveç'in en başarılı insan kaynakları uzmanı beyin avcısı Roger'in hikayesini anlatan yönetmen Tyldum, "hem eğlendirmek hem de duygulandırmak ve düşündürmek isterdim" diyor. Roger istediği herşeye sahip gibidir fakat olması gerekenden daha büyük bir lüks içinde yaşamaktadır.



Bunu devam ettirebilmek için ikinci iş olarak sanat eseri hırsızlığı yapmaktadır. Bir galeri açılışında tanıştığı Clas, bir iş için aradığı mükemmel aday olmanın yanısıra çok değerli bir tablonun da sahibidir. Roger fırsatı hemen değerlendirmek ister ve en büyün vurgununu planlamaya başlar.

Seanslar: 1 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
3 Nisan 2012/ 21.30/ Atlas
7 Nisan 2012/ 19.00/ Nişantaşı City's


George Harrison: Fani Dünyaya Karşı

Dünyanın en ünlü yönetmenlerinden biri, dünyanın en etkili müzisyenlerinden birini anlatıyor... Martin Scorsese’nin çektiği bu son müzik biyografisi, tıpkı Bob Dylan: Eve Dönüş Yok gibi, mükemmeliyetçi bir sanatçının, kültürü şekillendiren bir efsanenin hayatına odaklanıyor.



George Harrison’ın eşi Olivia Harrison’ın ön ayak olduğu ve ortak yapımcılığını üstlendiği George Harrison: Fani Dünyaya Karşı, Beatles’ın fırtınalı rock’n’roll hikâyesiyle başlayıp grubun yükselişi ve dağılışıyla sürüyor. Bundan sonra ise başarılı bir film yapımcısı, dünya müziğine büyük katkılarda bulunan bir dahi ve bir aile babası olarak George Harrison’ın hayatına odaklanıyor. Beş yıl süren yoğun araştırmalar sonucu ortaya çıkan film müzik, filmler, fotoğraflar, anılar ve röportajlardan oluşuyor.

Seanslar: 6 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
8 Nisan 2012/ 21.30/ Atlas
15 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's


Azrail'i Beklerken

The New York Times’a göre “bir film ziyafeti” olan, Marjane Satrapi’nin 1950 İran’ında geçen eğlenceli, hüzünlü ve melankolik yeni uzun metrajlı filmi, bir hite dönüşen Persepolis’in ardından geliyor.



Satrapi’nin kendi çizgi romanından uyarlanan bu canlı çekim filmde hikâye, enstrümanı kırıldığında ölmeye karar veren dünyaca ünlü keman virtüözü Nasser’in canını almaya gelen Azrail tarafından aktarılıyor. Azrail’in gelmesi için geçen sekiz günlük sürede Nasser, başarısız okul günlerinden erkek kardeşine, aşksız evliliğinden sigara tiryakisi annesine ve İran isimli çocukluk aşkına kadar, hayatını yeniden yaşıyor.

Seanslar: 2 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
4 Nisan 2012/ 21.30/ Fitaş 4
15 Nisan 2012/ 21.30/ Rexx


Polis

Senarist-yönetmen-oyuncu Maïwenn’in son uzun metrajlı filmi Polis’in ana hatlarını sosyal duyarlılık, mizah ve aksiyon çiziyor. Paris Çocuk Koruma Birimi’nde çalışan Chrys, Nadine, Iris ve Fred, bir yandan kendi kişisel meseleleriyle boğuşurken bir yandan da pedofili gibi suçları araştırmaktadır.



Maïwenn’in canlandırdığı çekingen fotoğrafçı Melissa, İçişleri Bakanlığı tarafından birimin faaliyetlerini belgelemesi görevi verildiğinde ekibe katılır ve onun sayesinde toplumun kâbuslarını birinci elden gözlemleriz: Çocuklarına kötü davranan ebeveynler, yabancılaşmış çocuklar ve nice trajediler.

Seanslar: 8 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
13 Nisan 2012/ 19.00/ Rexx
14 Nisan 2012/ 19.00/ Fitaş 4


NewYork'ta 2 Gün

Julie Delpy’nin bağımsız romantik komedisi Paris’te 2 Gün’de Marion ve Jack, ilişkilerini canlandırmak için iki günlüğüne Paris’e gidiyorlardı. Bu 2007’deydi. Yıllar sonra, günümüzde, Marion ile Jack ayrılmıştır. Marion, New York’ta Mingus’la mutlu mesut (hatta biraz fazla mesut), iki kedileri ve önceki beraberliklerinden çocuklarıyla yaşamaktadır.



Ne var ki, Marion’un (Delpy’nin gerçek babasının canlandırdığı) fazla neşeli babası, her daim azgın kız kardeşi ve onun rezil erkek arkadaşı aniden ziyarete gelir. Marion’la Mingus’un ilişkileri iki gün boyunca akıl almaz sınavlardan geçecektir, çünkü bu üç Fransızın ırkçı yaklaşımları, cinsellik konusundaki rahatlıkları sınır tanımamaktadır.

Seanslar: 3 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
5 Nisan 2012/ 21.30/ Fitaş 4
6 Nisan 2012/ 19.00/ Rexx
8 Nisan 2012/ 13.30/ Fitaş 4


Sadakatsizler

“Göründüğü gibi değil, hayatım!” Bu klasik cümle her telaffuz edildiğinde, tüm numaralar devreye girer ve pompa macerası başlar. Banliyöde bir konferans otelinden gösterişli bir seks bağımlılığı kliniğine, şık bir Paris gece kulübünden Las Vegas’taki havalı striptiz kulüplerine uzanan bu film tüm umutsuz, absürd ve inanılmaz komik varyasyonlarıyla erkek sadakatsizliğinin başarı ve hüsranlarını, zaferlerini ve acıklı felaketlerini keşfe çıkıyor.



Jean Dujardin’in Oscar adaylığı sırasında afişiyle tartışma yaratan bu komedide Artist’in yönetmeni Michel Hazanavicius dışında Dujardin de kamera arkasına geçiyor.

Seanslar: 5 Nisan 2012/ 21.30/ Nişantaşı City's
13 Nisan 2012/ 21.30/ Rexx
15 Nisan 2012/ 19.00/ Fitaş 4

You Might Also Like

1 yorum :

  1. ooo harıkaymıs:)
    bu arada;

    http://biricitinyeri.blogspot.com/2012/03/cute-blog-award-sevimli-blog-odulu.html blogumda ödülün var canım mimledim seni :) sevımlı blogunu cok sevıyorum mimi yapmasanda canın saolsun sevgıler

    YanıtlaSil