Room: Gizli Dünya'nın Gerçeğe Açılan Kapısı

22:12 ebru altin 1 Comments


Yaşı kaç olursa olsun bir yetişkin veya çocuk, kutu gibi bir odada hayatını ne kadar devam ettirebilir, hiç düşündünüz mü?

3 gün mü, 5 hafta mı yoksa 1 yıl mı?
Verilebilecek cevaplar az çok bellidir aslında. O yüzden öyle aman aman üzerinde düşünmeye gerek olduğunu hiç sanmıyorum. Zira bir yetişkin veya çocuğun bir yere kapatılma veya hapsedilmesi, insan doğasına tek kelimeyle aykırı bir durumdur.

Aykırıdır çünkü insan doğası gereği özgür bir şekilde yaratılmıştır. Bundan dolayıdır ki insanoğlu kendi rızasıyla bırakın günlerce bir yerde alıkonulmayı birkaç saat bile bir yerde kapalı kalmak istemez.

Bu satırları bana yazdıran şey ise bu yıl ki Oscar Ödülleri’nde Brie Larson’a En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandıran Room isimli film oldu diyebilirim.

İnsanı izlerken dahi klostrofobinin eşiğine getiren film, Emma Donoghue’nin aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan eşsiz yapımlardan birisi niteliğinde.

Ülkemizde Gizli Dünya ismiyle gösterime giren Room; 17 yaşındayken yaşlı Nick adını taktığı bir adam tarafından kaçırılıp, bir kulübeye hapsedilen Joy Newsome ile o kulübede doğan küçük Jack’in hikayesini gözler önüne seriyor.

Küçücük bir odada başlayan bu duygusal yolculuğun aynı zamanda her şeyin ortaya döküldüğü bir evrene dönüşmesi de cabası elbette…

Tüm dünyası yalnızca 3 metreye 3 metre olan bir odadan ibaret, 5 yaşında küçücük bir çocuk ve o çocuğun kutu gibi bir odaya sığdırdığı kocaman bir dünyası var aslında bu filmde!

Hiçbir zaman rüzgarı ve yağmuru hissedememiş olan Jack, doğal olarak Ma’dan başka hiç kimseyi tanımadığı gibi annesinin 17 yaşından beri o odadan kurtulmaya çalıştığını da bilmemektedir. Aksine annesinin sonsuz sevgisi ve onun mutluluğuna odaklanmış olması ise Jack’in içinde bulunduğu tehlikenin farkına varmak bir yana dursun, meraklı ve herşeyi sorgulayan bir çocuk olmasını sağlamıştır. Jack her ne kadar halinden şikayetçi olmasa da, Ma’nın dış dünyaya girmek için yaptığı cesurca kaçış planı sayesinde, temsil ettiği tüm şaşırtıcı bilinmeyenler bir bir gün yüzüne çıkarılarak, çözüme kavuşacaktır.

Leny Abrahamson’un yönetmenlik koltuğuna oturduğu ve 118 dakika boyunca adeta izleyiciye nefes almadan macera dolu bir serüvenin içine sürükleyen film, oyuncularıyla da akıllarda uzun bir süre yer edeceğe benziyor.


Şüphesiz ki Brie Larson’ın performansı için filmin tartışmasız en sağlam tarafıdır diyebiliriz. Çünkü filmde Joy karakterine hayat veren Larson’ı yıllardır süregelen psikolojik işkence ve tecavüze rağmen sırf oğlu için pozitif kalmaya, onu yetiştirip tehlikelerden korumaya çalışan bir kadın, her şeyden önemlisi de bir anne olarak izliyoruz.

Peki çocuk oyuncu Jacob Tremblay’e ne demeli… Daha 8 yaşında olmuş olmasına rağmen yaşının üzerindeki performansıyla seyirciyi adeta kendine hayran bırakıyor.

Filmi izleyecek olanları bekleyen müthiş sinematografi çoğunlukla zorlayıcı olsa da, tabloid şablondan uzak yapısına muhteşem oyunculuk ve yönetmenlik başarısını da ekleyince senenin en iyi dram filmlerinden biri haline gelmesi de elbette kaçınılmaz oluyor.

“Başka bir gezegende miyiz?
– Hayır, aynısı! Sadece farklı bir yer…

Sizin içinde bulunduğunuz gezegen nasıl bir yerdir bilinmez ama (!) Room’u hala izlemediyseniz emin olun çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Kim bilir belki siz de içinizde hapsolmuş bazı duyguları bu filmle birlikte özgürlüğüne kavuşturursunuz, belli mi olur.


You Might Also Like

1 yorum :

  1. Bu filmi çok merak ettim ama psikolojik gerilim tarzı filmlerde aşırı geriliyorum, izleyince 'iyi ki izlemişim' denecek filmlerden mi? (Züleyha) bu arada bloğunuza bu kadar geç denk geldiğime üzüldüm. 3 yıl önce deli gibi blog okuyordum

    YanıtlaSil