Kendinden Nefret Ettiren Bir Kitap: Şahane Hatalar...

Açıkçası uzun zamandır farklı sonlara, okuyucuyu seçmeli olarak yönlendiren bir kitap arıyordum. Ancak böyle bir kitaba ulaşmam ne yazık ki imkansız boyutlarda gibiydi.Çünkü zamanında yayınlanmış olanların birçoğunu hali hazırda alıp, okumuştum. Tabii gözümden kaçanlar olduysa bilemiycem. O kadar da emin konuşmamak gerekir ne de olsa...
Öyle böyle derken, rutin kitap alışverişimi gerçekleştirdiğim bir gün gözüme April Yayınları'ndan çıkan Heather McElhatton'ın kaleme aldığı "Şahane Hatalar" isimli kitabı takıldı.
Başlık ilgi çekici, tasarım gayet hoş olunca istemdışı bir şekilde tabii ki elim kitaba uzanıverdi. Hele de arka kapak yazısını tararken, gözüme ilişen bir cümleyle kitabı alma kararını vermem bir oldu. Uzun zamandır beklediğim kitaba tesadüf eseri denk gelmiştim nede olsa. Heyecanlı bir şekilde okumaya başladım ama bölümler arasında ilerledikçe heyecan duygum yerle bir oldu.
Neden mi? İşte bu sebeplerden dolayı... Öncelikle bu kitabın başkahramanı okuyucunun bizzat ta kendisi. Yani sizsiniz. Buraya kadar iyi güzel. Hatta süper ötesi. Uzunca bir yolculuğa çıkacaksınız ve başınıza bu süreç içerisinde neler geleceğini hiç bilmiyorsunuz.
Tabii bu arada hemen bir hatırlatma yapalım. Kahraman okuyucunun bizzat kendisi dedik ama yolculuğa kız olarak başlamanız gerekmekte. Çünkü kahraman bir kadın :)
Her okuyucunun hayat seçimlerini belirleyen tek bir ortak bölüm var. O da ilk bölümün ta kendisi. Buradan yola çıkarak hayat seçimlerinizin kararlarını bizzat kendiniz veriyorsunuz.
Daha 18 yaşındasınız, liseyi yeni bitirmişsiniz ve bir seçim yapmak durumundasınız. İki ihtimaliniz var. Ya üniversiteye gidip akademik kariyer için adım atacaksınız, yada sırt çantanızı alıp uzunca bir yolculuğa çıkacaksınız. Karar tamamen size kalmış yani...
Tabii bir okur olarak bende ilk tercihlerimi belirledikten sonra sayfalar arasında oradan oraya koştururken buldum kendimi bir anda... Başıma gelmedik şeyde kalmadı hani..
Uyuşturucu baronu tarafından öldürüldüm, birisini öldürdüm, evlendim aldatıldım, çocukları alıp alakasız bir ülkeye beş parasız bir şekilde gidip, orkide yetiştirmeye başladım. Orkide yetiştirmenin püf noktalarını bilen adama aşık oldum. Çiftliğim yandı, orkide üretimi yalan oldu...
Sonra tekrar başa döndüm. Bu seferde büyük bir mirasın üzerine kondum. Paramın tam tadını çıkaracakken elektrik kontağına kapılıp öteki tarafa gittim. Senelerce yeraltında ucube kılıklı tiplerle yaşadım, tecavüze uğradım, eroin kullanmaya başladım :)
Anlayacağınız başıma gelmedik iş kalmadı. Her seferinde bir felakete sürüklendim. Olumlu tek birşey olmadı hayatımda. Zaten olumlu bir son bulabilirseniz -ki ben hepsini denedim öyle bir son yok - öpünde başınıza koyun :)
Açıkçası bu tip kitapları hala sevmekle birlikte başıma türlü türlü felaketi getirdiği için bu kitaptan hiç hazetmediğimi açık yüreklilikle söylemek isterim. Her seferinde değişik bir son denemek için başa döndüm. Belki 40'a yakın son denedim. Ama hiçbiri istediğim nitelikte sonlar olmadı. Hepsinde bir şekilde öldüm veya öldürüldüm. Ömrüm kaçmakla geçti :)
O yüzden bu kitabı almadan önce siz, siz olun bir kere daha düşünün derim. Ama değişik bir maceraya ihtiyacım var dersenizde eğer mutlaka alıp okuyun, derim. Karar size kalmış. :))
1 yorum :