Rüya Körü
"Geleceği hatırlıyorum" sözünü söylediğinde gülümsüyordu. Fakat düşündükçe yüzündeki gülümseme kayboldu. Gelecekte olacağını bildiği bu olayın rüyasını yıllar önce görmüştü ve bu hesapla dünü henüz yaşamamıştı. "Ben yokum" dedi, "ben bir hayal olmalıyım"Arka kapakta yazan bu sözler beni can evimden vurmuştu işte. Hiç aklımda yokken tek kelimeyle isminin büyüsüne kapılarak aldığım kitaplardan birisine yeni eklenenlerdendi Rüya Körü...
Açıkçası kurgusu itibariyle son zamanlarda okuduğum başarılı kitaplardan birisiydi Gürsel Korat'ın kaleminden çıkan bu eser... Malum böylesi başarılı bir romanı bir solukta okudum dememe gerek yok. Evet, bir solukta okudum okumasına ama yoğunluktan dolayı bir türlü fırsat bulup, sizlerle paylaşamadım.
İletişim Yayınları'ndan çıkan kitap, aslında bir tarihsel dönemi, sanatsal bir anlayışla ele almanın yanısıra ele aldığı tarihsel kişiliklerle de başarılı bir şekilde öne çıkıyor.
İki adam...
Biri hassas ve kırılgan aşık, azap yeleğiyle dolaşan Stefanos...
Diğeri kahkahası, tutkusu, cazibesi ve kudretiyle Andronikos...
Biri rüyalarında gelecekte yaşanacakları görür. Diğeri ise geçmişte olup bitenleri bilir. Birbirlerine yaklaştıkça güçlenen, gördükleri rüyaları daha da koyulaştıran iki adamın romanı, Rüya Körü...
Kitap, Bizans ve Selçuklu'nun, Anadolu'nun tarihine dokunan atmosferinde, hayatın en anlamsız yüzünü teşhir eden, siyasi itişmeler, babalar ve oğullar, güçlü kadınlar, kurtlar ve kuzular, velveleler, onulmaz ıstıraplar, garez ve sadakat gösterileriyle ilgili bir süreç ve iktidar savaşına hoşgeldiniz demeyide ihmal etmiyor.
Tarihsel süreci tamamen kurgusal boyutta okuyup, keyfini çıkartmayı düşünürseniz Rüya Körü, elinizden düşürmeden okuyacağınız çalışmalardan birisi niteliğinde, benden söylemesi. Şimdiden tadını çıkartın derim...
0 yorum :