yemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Şefin Önerisi: Kitabınızı Okuduktan Sonra Yiyebilirsiniz, Afiyet Olsun!



Biz kitap kurtlarının mutlak payda da karşılaştıkları yegane cümle nedir diye sorsam herhalde büyük bir çoğunluk "N'apıyorsun, yiyor musun onca sayfayı?" cevabını verir.
Tabii bu cevap alternatifine yeni kalıplarda illa ki eklenecektir.
Ama izninizle ben bu soru kalıbı üzerinden bugünkü yazımı kurgulamak istiyorum. 
Evet, söyle bakalım. 
"N'apıyorsun, yiyor musun onca sayfayı?"
Açıkçası bu soru kalıbıyla her karşılaştığımda içimden çoğu kez "Evet yiyorum, sen de ister misin?" ifadesini kullanmak geçse de, susup gülümsemeyi tercih ediyorum. 
O an da biraz dalgacı, biraz da muzip bir gülümseme oturuveriyor yüzüme...
Nedenini düşünmeye gerek dahi yok.
Çünkü bu kalıp hayatımda duyduğum en saçma ve gereksiz cümlelerden birisi!
Aslında bu "birisi" kelimesini "birisiyle" değiştirsem daha doğru olacak sanırım.
Nedeni malum!
Tezim The Real Cookbook kitabıyla birlikte yerle bir oldu da, onun için...
Evet, evet yanlış duymadınız.
Tezim yenilebilir bir kitapla yerle bir oldu. Rezalet!
Alman tasarım firması Korefe, dünyanın ilk yenilebilir kitabını üreterek adına da The Real Cookbook ismini verdi.
Hepimizin gözü aydın. Artık yenilebilir bir kitabımız olacak :)
Bu eğlenceli ve yenilikçi kitap tasarımının makarna hamurundan yapılmış sayfaları, adım adım lazanya yapmak için size yol gösterirken her yaprağını da yemek malzemesi olarak kullanabilme imkanını size sunuveriyor. Ehh artık fırsat ayağınıza kadar gelmişken mutfağa girip, hünerlerinizi gösterirsiniz değil mi :))
Mutfak ve sanat kitapları konusunda uzman yayınevi Gerstenberg Publishing House için özel olarak tasarlanan kitap, umarım bizim yayınevlerine de ilham kaynağı oluşturur. 
Yalnız özel bir rica. Ola ki bu yaratıcı fikirden yola çıkarak siz de birşeyler yapmayı planlarsanız lütfen fiyatını fahiş oranlarda tutmayın. Bize de yazık, o kadar kitaba ne can ne de para dayanmıyor artık :))
Kaynak: www.psfk.com


İşte o meşhur yenilebilir kitaba dair görseller...







Romanlardan Uyarlanan Yemek Masamıza Buyurmaz mıydınız?

Evet, evet yanlış duymadınız!
Romanlardan Uyarlanan Yemek Masamıza Buyurmaz mıydınız, dedim :)
Eğer ki böyle bir yemek daveti kaçmaz diyenlerdenseniz ve hafiften midenizden de sesler gelmeye başladıysa Dinah Fired'in romanlarda geçen yemeklerden esinlenerek çektiği fotoğraf serisine buyruns :))
Şimdiden afiyet olsun...

Çavdar Tarlasında Çocuklar 


Oliver Twist

Alice Harikalar Diyarında

Moby Dick


Çöp Plaza

Farklı edebi türlerde pek çok eser veren ödüllü yazar Miyase Sertbarut’tan, gerçeğin hayalle kol kola yürüdüğü, hüzünlü ama umut dolu bir yoksulluk serenadı: Çöp Plaza...

Miyase Sertbarut, yaklaşık bir buçuk yıl kadar üzerinde çalıştığı bu kitabında, daha önce hiçbir yazarın kâğıda dökmeye cesaret edemediği tehlikeli ve pis kokulu sulara doğru götürüyor kalemini. Çöp Plaza, birbirinden apayrı iki dünyanın resmini çiziyor okurlarına.

Bir yanda kentli seçkinlerin yaşadığı, kuşların, böceklerin bile ziyaret edemediği, daima steril ve korunaklı Elit City, öteki yanda zenginlerin çöplerini toplayarak günlük ekmeklerinin peşinde koşan insanların yaşam savaşı verdiği Gülova Mahallesi. En tepedekiler ve en aşağıdakiler… Birbirlerine yakın bölgelerde yaşam sürmelerine rağmen birbirlerinin hayatlarına teğet geçen insan manzaraları…

Çocuklarını her türlü tehlikeden koruyarak yapay fanuslar içinde büyüten Elit City sakinlerinin çocuklarının sağlıkları büyük tehdit altındadır. Bağışıklık sistemleri çökmeye başlayan çocuklar yüksek yaşam standartlarına rağmen bitkin ve hastadır.

Bunun üstesinden gelebilmek içinse tek bir çare vardır: Kan nakli. Peki ama kimlerin kanı bu hastalıklı çocukların derdine deva olacaktır? Elit City başhekimi ve çocuk kliniği şefinin yaptıkları adice bir planla gereken tedavi yöntemi bulunur. Çözüm iki kilometre yakınlarındaki Gülova Mahallesi’nde saklıdır ve bu tedaviyi uygulayabilmek için mahalle çocuklarının yardımına ihtiyaç vardır.

Yiyecek yemeklerini bile çöpten çıkaran bir mahalle halkının çocuklarıyla böylesi bir tedavi yönteminin nasıl bir ilişkisi olabilir? Yasa dışı yollarla başlatılan bu tedavi ne şartlarda uygulanacaktır? Söz konusu tedavinin Gülova çocukları üzerindeki yan etkileri araştırılmış mıdır?..

Gerçeğin hayalle, insanlığın kötülükle mücadelesini gözler önüne seren Çöp Plaza, iki ayrı insan topluluğu arasındaki değişiklikler üzerine farkındalık kazanmamıza önayak olarak, hayati bir soru üzerinde de düşünmemizi amaçlıyor: “Herkes beladan kaçarsa, bela büyümez mi hiç?”

Yazar, kitabını ütopik bir finalle mutlu bir şekilde sonlandırmaya gayret etse de, gerçek peşini bırakmıyor ve hayatın acımasızlığı hakikati kulaklarına haykırarak düşlerinde kurduğu imkânsız bir yaşamın aslında var olamayacağını hatırlatıyor.

Yine de yaşam oldukça ümit vardır. İleride bir zamanda, nice Fıratlar ve Berkler ellerinde renkli çerçeveli büyüteçleriyle bir yerlerde buluşabilirler. Kim bilir belki…