İtinayla şifre çözülür
Düşündüm de tüm yaşamımız boyunca gözümüze sokulan belli başlı isimlerin dışında bilmediğimiz, kıyıda köşede kalmış ne çok isim var. Hem de her biri yapmış oldukları başarılı işlerle, hadi onu da geçtim nev-i şahsına özgü kişilikleriyle tabir-i caizse ötekileştirilen kişilikler...
Peki neden ötekileştiriliyorlar?
Cinsel kimlikleri, davranış bozuklukları veya toplumsal olaylara bakış açıları mı onları ötekileştiriyor?
Nedeni bilinmez elbette...
Veya biliniyordur da söylenemez...
Aynı İngiltere'nin en olağanüstü ve tanınmayan kahramanlarından Alan Turing'de olduğu gibi...
O bir matematikçi...
O bir kriptanalist...
O bir savaş kahramanı...
O cinsel kimliğinden dolayı İngiltere Hükümeti tarafından cezalandırılan bir dahi...
Ve huzurlarınızda Alan Turing...
Daha önce bu ismi duymuş muydunuz bilemiyorum ama geçtiğimiz günlerde izlediğim The Imitation Game: Enigma'ya kadar ne yalan söyleyeyim ben de bu isim karşısında bir haberdim diyebilirim.
8 dalda Oscar'a aday gösterilen ancak bunların yalnızca 1 tanesine (En İyi Uyarlama Senaryo) layık görülen film de; II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından görülen Enigma makinesinin şifresini açığa çıkaran ve bilgisayar biliminin kurucusu sayılan Alan Turing'in uzun zaman gizli kalmış başarısı anlatılıyor.
Tabii hemen her biyografi türünde olduğu gibi The Imitation Game: Enigma'da da benzer süreçler birbirini kovalamadan edemiyor. Ağırlıklı olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında geçen hikaye, doğal olarak 1950'li yıllara, oradan Turing'in çocukluğuna, ardındansa Enigma kodunu kırmak için İngiliz istihbaratına katılmasına dek devam ediyor.
1952 yılının kışında İngiliz yetkililer, bir soygun ihbarını araştırmak üzere Turing'in evine girerek, ahlaksız davranışlarda bulunma suçlamasıyla böyle bir dahiyi gözaltına alırlar. Oysa ki Turing'in İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın kırılamaz tabir edilen Enigma makinesinin şifrelerini kırdığı da alenen bilinmektedir. Ancak bu gerçek bile mahkum edilmesine engel olmaz.
Gerilim türündeki filmleriyle tanınan Norveçli yönetmen Morten Tyldum'un yönetmenlik koltuğuna oturduğu filmin başrollerinde Benedict Cumberbatch ve Keira Knightley yer alıyor.
İngiliz dahi Alan Turing'in modern teknoloji üzerindeki etkisi kabul etmeliyim ki yadsınamaz boyutlarda. Bu nedenle Şubat ayında Pinema Film tarafından gösterime giren bu filmi vizyondan kalkmadıysa eğer fırsat yaratıp izleyin derim. Hele de biyografi türündeki yapımlardan hoşlanıyorsanız şimdiden değmeyin keyfinize, iyi seyirler...
0 yorum :