Prometheus...
Ridley Scott'ın adını Prometheus'la duyduğumdan bu yana büyük bir merakla filmin vizyona girmesini bekliyordum. Ha bugün ha yarın derken de onca yoğunluk ve koşuşturmacanın arasında kendimi arkadaşımın eşliğinde sinemaya atıverdim. Alien ile bir janrı yeniden yaratan ve bilimkurgu ile korkuyu mükemmel bir biçimde birleştiren ünlü yönetmen Ridley Scott, malum zamanımızın ve janrının en önemli filmlerinden olarak kabul gören Blade Runner'ı yapmıştı.
Son filmi Prometheus'da da aksiyon, gerilim, korku ve daha birçok türü harmanlayarak ortaya şahaser kıvamında bir çalışma koydu. Yunan mitolojisinin en şanlı titanı olan Prometheus etkisinden yeni Solaris yaratma amacıyla yola çıkan film, yaratık fenomenine doğru, bizlere adeta güncel bir ön bölüm önerisi sunuyor gibi...
Filmde, çığır açarak yeni bir mitoloji yaratan Scott, insan ırkının dünya üzerindeki köklerini araştıran bir ekibin hikayesini anlatıyor.
İnsan ırkının dünya üzerindeki köklerini araştıran bilimadamları, çeşitli antik çağ uygarlıklarının kalıntılarından elde edilen verilerin ortak bir hedefi işaret ettiğinden artık emindirler. İki genç doktorun başı çektiği bilimsel bir ekibin de içinde yer aldığı Prometheus adlı uzay gemisi, evrenin derinliklerindeki bizimkine benzer bir güneş sistemine doğru yola çıkarlar.
Nitekim insanoğlu, çeşitli kazılarda ve mağaraların dibinde tarih boyunca yapılagelmiş resimlerde ortak bir yan keşfetmiştir. Dev bir tanrıya tapan ve bunu yaparken de yıldızları işaret eden insan figürleri. Kaldı ki en son 2089 yılında İrlanda'da bir mağarada benzer resimler bulunur. Hem de tam 3 bin 500 yıllık...
Atalarımızın uzayda bir yerlerde olduğuna hükmeden bir devlet, büyük bir şirketin sponsorluğunda uzaya bir gemi ve yeterince de uzman yollar. Buldukları ise bir tür uzay üssündeki dev yaratıkların milyonlarca yıl ötesinden gelen cesetleridir.
Doğrusunu söylemek gerekirse eğer yapımın kalitesine ve etkinliğine doğrudan katkı yapan, her biri birer sanat şaheseri mertebesindeki H.R. Giger tasarımları, tek kelimeyle şapka çıkartılacak türden...
Ejderha Dövmeli Kız'dan tanıdığımız güzel oyuncu Noomi Rapace ve oynadığı birçok filmle başarısından söz ettiren yakışıklı oyuncu Michael Fassbender'in başrolü paylaştığı filmde Charlize Theron, Guy Pearce ve Idris Elba'da performanslarıyla göz dolduran oyunculardan...
Gladyatör, Alien, Cennetin Krallığı, Robin Hood gibi unutulmaz filmlerin yönetmeni Ridley Scott'un en büyük projesi olan Prometheus'da, efsanevi yapımcı ve yönetmen Blade Runner'dan bu yana ilk bilim kurgusuyla yeniden karşımızda...
Prometheus'un, bilimkurgu sevenler için son yıllarda gelen en iyi filmlerden birisi olduğunu söylemeye gerek yok sanırım, hala filmi izlemediyseniz mutlaka fırsat yaratıp izleyin derim. Emin olun pişman olmayacaksınız...
ben de öle düşünüyorum geçen hafta yazmıştım.
YanıtlaSilgelicem yine konuşuruz.
:)
blogumda yaklaşık 100 vizyon filmi var benim de.
YanıtlaSilyine gelicem ama şunu sölüyim. moonrise kingdom, can dostum, kaçırma bunları.
:)
kitaplar da gelicim ayrıca.
YanıtlaSil:)
yeni çıkanları yazıyorum sadece.
:)
bol film bol kitap dilerim şimdilik.
konuşuruz.
:)
Deeptone; Yorumların için çok teşekkür ederim. Ne iyi yapmışsın gelip, yorum bırakmakla... Can Dostum filmi keyif alarak izlediğim nadide filmlerdendir moonrise kingdom'u seyretmedim yalnız. İlk fırsatta bu filmi seyredicem.
YanıtlaSilAynı şekilde ben de sana bol kitap ve bol filmli günler diliyorum. Görüşmek, konuşmak üzere, sevgiler :)
süper bir blog aradıgım kanı buldum diyebilirim =)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, böylesi güzel sözlerinizle beni inanın çok mutlu ettiniz. Kucak dolusu sevgilerimle...
YanıtlaSilarada girip okuyorum yazılarını. gelicim yoruma.
YanıtlaSil:)
kitap yazılarına neden yayınevi linkleri koyuyorsun ki? yani neden reklam yapıyorsun ki?
film kitap yazıların özgün, iyi. reklama ihtiyacın yok ki.
Nasıl ki yayınevleri bizlere destek oluyorsa bizlerinde onlara destek olması lazım diye düşünüyorum.
YanıtlaSilSen her zaman gel, beklerim :) Keyifle geçecek bir haftasonu olması dileğiyle...