4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün...
Komünist rejim baskısının hüküm sürdüğü 1980'lerin Romanya'sında küçük bir kasaba… Olayın kahramanları ise son komünist lider Çavuşesku'nun döneminde, illegal yollardan kürtaj gerçeğiyle yüzyüze gelen Otilia ve Gabita isimli iki üniversite öğrencisi…
Her ne kadar filmin hikayesi bize bir ülkenin karanlık dönemlerinden genel bir tükenişin portresini çiziyor gibi gözükse de aslında bu tükeniş içerisinde ayakta kalmaya çalışan iki genç kızın, özellikle de Otilia'nın yaşadıklarına ortak ediyor.
Romanya'da yaşanan komünizmin son yıllarında hamile kalan Gabita, yakın arkadaşı konumunda bulunan Otilia'dan yasadışı yollardan olacağı kürtaj konusunda kendisine yardımcı olmasını ister. Otilia'nın olaya olumlu yaklaşmasıyla birlikte büyük bir koşuşturmaca ve korkulu bir macera start almış olur.
İlk aşamada hemen herşey kolay ve yolunda gibi gözükmüş olsa da, zorlukların devreye girmesi otel odasının kiralanmasıyla birlikte başlar. Soğuk ve diktatör resepsiyon görevlilerinin şüpheli bakışları ve ayaküstü yaptıkları sorgulamalardan bir şekilde nasibini alan Otilia, renginin anlaşılmadığı yalanlar eşliğinde odayı fiyatına bakmaksızın kiralamayı başarır ancak kendisine düşen görev elbette ki yalnızca bununla sınırlı kalmaz.
İlk aşamada hemen herşey kolay ve yolunda gibi gözükmüş olsa da, zorlukların devreye girmesi otel odasının kiralanmasıyla birlikte başlar. Soğuk ve diktatör resepsiyon görevlilerinin şüpheli bakışları ve ayaküstü yaptıkları sorgulamalardan bir şekilde nasibini alan Otilia, renginin anlaşılmadığı yalanlar eşliğinde odayı fiyatına bakmaksızın kiralamayı başarır ancak kendisine düşen görev elbette ki yalnızca bununla sınırlı kalmaz.
Otilia'nın kiraladığı otel odasından sonraki ikinci durağı ise kürtaj olayını gerçekleştirecek Bay Bebe ile iletişime geçmek şeklinde olur. Duyarsız, soğuk ve ucuzluğu tamamen gerçekçi boyutlarda işlenen Bay Bebe, iki yakın arkadaşın başına çok geçmeden psikopat kesilerek ahlaki boyutlarda söylemlerde bulunmaya çalışır, ancak yapacağı işten alacağı paranın bedelini daha önceki yalanlardan yola çıkarak yükseltmeyi de ihmal etmez.
Tabii böylesi bir macerada faturayı sırtlanan ise, bütün film boyunca oradan oraya, ürkek bir koşuşturmaca içerisinde olan Otilia olur.
Meselenin gerçek muhatabı olmasına karşın özgüveni az kişiliğiyle türlü yalanlara sığınmaya çalışarak üzerindeki yükü taşımaktan kaçınan Gabita'ya karşı fedakarlığın her türlüsünü endişe dolu gözlerle sorunsuz bir şekilde yerine getirmeye çalışan Otilia, kısa sürede dönemin yarattığı sistemin acısını hem ruhunda hem de bedeninde hisseden kişi konumunda olup çıkar.
Her ne kadar filmin ilk yarım saatinde olay döngüsü pek idrak edilemese de otel sahneleriyle birlikte olayın gerçek yüzü yönetmenin yaptığı usta manevralarla birlikte gün yüzüne çıkmış oluyor.
Başrollerinde Anamaria Marinca ve Laura Vasiliu'nun bulunduğu, komünist rejimin ve Çavuşesku iktidarının son yıllarında geçen “4 Ay 3 Hafta 2 Gün”, Cristian Mungiu'nun ikinci uzun metrajı niteliğinde.
4 Ay 3 Hafta 2 Gün filmiyle Altın Palmiye kazanan Romanya sineması, insanın değersizliği ve bireyin bencilliğini Mungiu'nun mükemmel performansıyla gözler önüne sererken, Romanya sinemasının da Rönesans devrini yaşadığını bir kez daha izleyicilere göstermiş oluyor.
PS: Hükümet yetkilileri tarafından kürtaj konusunda akıl almaz açıklamaların yapılıp, yasaklanmaya çalışıldığı şu günlerde 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün filmini birçok insanın izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Büyük bir yanlışa sebebiyet vermemek için izleyin ve etrafınızdaki insanlara izletin derim.
çok çok çarpıcı ve etkileyici bir filmdi.uzun zaman önce izlemiştim ama hala nasıl bir tedirginlik içinde izlediğimi hatırlıyorum.rahatsız ediciydi ya, bir o kadar da gerçekçi...özellikle şu günlerde senin de dediğin gibi izlemeyen kalmamalı bu filmi.
YanıtlaSilEvet oldukça etkileyici filmlerden biriydi. Ben de aynı şekilde, festival kapsamında gösterildiğinde izlemiştim. O soğuk ve karanlık dönemi gördükçe kanımın çekildiğini hissetmiştim doğrusu. Birçok insan bu filmden eminim ki habersizdir. Tekrar tekrar izleyip, izlettirmek lazım.
YanıtlaSilÜniversite yıllarında oda arkadaşım izlerken göz atmıştım, ben pek beğenmedim. Sanatsal film izlemeyi seven arkadaşımın yorumu ise '' çok sanatsaldı beni aştı''
YanıtlaSil