Dedemin Uçan Dairesi
Bizim Cenk'in dedesi bir alem. Gün geliyor kah herkesin akıl danıştığı bir bilgeye, kah içi içine sığmayan şakacı bir çocuğa dönüşüveriyor. Bakmayın siz onun köyde sakin bir yaşam sürüp mısır, buğdağ, domates ektiğine. Elinden gelse aya merdiven dayayıp yıldızlara tırmanacak kadar hayalperest biri o aslında. Bir bakmışsınız atık malzemelerden bir tarihi eser yapmış, bir bakmışsınız altın kavun ektikleri tarlada korkuluk olmuş.
Cenk'in geç yaşta arkeolojiye merak saran babaannesi de dedesini aratmayacak kadar muzip biri. İnsan sıcacık evini, mis gibi tarlasını bırakıp, binlerce yıl öncesinden kalma kap kaçak peşine düşer mi hiç? Sahi, Cenk büyüyünce ne olsa acaba? Gerçi rüyalarında sürekli bir meslekten ötekine konuyor ama aklı bir hayli karışık son zamanlarda. Acaba amcası gibi "Dünya kazan ben kepçe" deyip farklı ülkelerde iş peşinde mi koştursa, yoksa deneyimli bir etnolog veya korkusuz bir kaptan mı olsa?
İnsanın hayalleri ve başarma inancı olduktan sonra üstesinden gelemeyeceği iş yok kuşkusuz. Eh bir de eğer Cenk'inki kadar muzip mucit bir dedesi varsa değmeyin keyfine!
Yaratıcı kalemiyle edebiyatseverleri şaşırtmayı seven ödüllü yazar Koray Avcı Çakman, Dedemin Uçan Dairesi adlı öykü kitabında sıradışı yetişkinlerle meraklı çocukları farklı ortamlarda buluşturarak, meslek seçimi ve kırsal - kentsel yaşam üzerine düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor okurlarını...
0 yorum :