Uyuyana Kadar...
Elimde bir kitabın günlerce sürüklenmesini oldum olası sevmemişimdir. Çocukluğumdan bu yana bende yer etmiş olan bir özellik olduğu için olsa gerek, bir kitabı okumaya başladıysam, bir an önce okuyup, bitirmek isterim doğrusu. Öyle günlerce sürüklenmesi beni o kitaptan soğutmaktan başka bir işe yaramaz. Olay örgüsündeki bir karaktere bürünüp, o anı mümkünse okurken, yaşamalıyım. Sonrasında da bir macerayı daha sona erdirmenin huzuruyla, başka bir kitapta hayat bulmalıyım ki mutlu olabileyim :)Bu satırları yazma nedenim aslına bakarsanız eğer son okuduğum kitapla alakalı birazcık da...
S.J Watson'ın yazmış olduğu Uyuyana Kadar isimli kitabına ne yalan söyleyeyim büyük bir heyecan dalgası içerisinde başlamış, sonrasındaki tekrarların fazlalığından dolayı sıkılmış, tam pes edecekken tekrardan eski heyecanımı kaldığım yerden yakaladığım bir eserle karşı karşıya kalmıştım.
2009'da Faber Akademisi'nde katıldığı roman yazma kursunun bir ürünü olan "Uyuyana Kadar" amnezi hastası olan bir kadının, her yeni güne hiçbir şeyi hatırlamadan, tekrardan sil baştan başlayarak, yaşamasını konu ediyor.
Malum amnezi geçiren hastalar, konfabulasyon denilen birşeye sıkça meylederler. ÇEvrelerindeki yada geçmişleriyle ilgili birşeyler onlara bir türlü anlamlı gelmez, bu yüzden de bazı olayları uydurma eğilimi gösterirler.
Unutma ki anıların sana kim olduğunu söyler.
Peki her akşam uyuduğunda anıların kayboluyorsa?
Adını, kimliğini, geçmişini, hatta sevdiğin insanları, hepsini bir gecede unutuyorsan...
Ve güvendiğini düşündüğün tek insan sana gerçeğin tamamını anlatmıyorsa, ne yaparsın?
İçinizde küçücükte olsa bir merak dalgası oluştuysa eğer romanın esas kızı Chris'in maceralarına ve kendini bulma çabasına ortak olun derim...
PS: Amneziye ilişkin bir çok bilgiyi öğrenmeniz bu kitapla garanti modunda, bilginiz olsun...
PS2: Bu kitabı okurken aklıma 500 İlk Öpücük filmi gelmedi de değil hani. Yazarın bu kitabı kaleme alırken filmden etkilenme olasılığı neydi acaba, çok merak ettim...
Dikkatimi çeken bir romandı, şu an kesinlikle okumalıyım diye düşündürdünüz.
YanıtlaSil50 ilk öpücük filmini de çok sevmiştim o zaman Uyuyana Kadar'ı da seveceğimi düşünüyorum.
Filmde aynı sahneleri hızlı hızlı geçebiliyorlardı. Kitapta böyle bir şey yapamadıklarından tekrarlar sıkıcı olmuştur tabi :(
Yazını okurken başta benim de aklıma 500 İlk Öpücük filmi geldi, bir de baktım ki sonuna not düşmüşsün. Tevafuk olmuş canım :)
YanıtlaSilİlgimi çekti kitap.
Ebrucum bu hafta ikinci kez karşılaştım bu kitapla. Benim gibi kurstan sonra kitap yazan birisi olmasından dolayı da okumak istiyorum, not aldım. teşekkürler;)
YanıtlaSil500 İlk Öpücük filmini izleme isteği uyandırdı yorumunuz kitabı büyük bir keyifle okuyorum. Oldukça yaratıcı bir kurgu, başarılı bir ilk roman
YanıtlaSil