Haneke Severlere Müjde...

22:14 ebru altin 0 Comments

Şubat ayında İstanbul’da düzenlenen Michael Haneke Toplu Gösterimi, 06 - 11 Nisan 2013 tarihleri arasında Ankara Büyülüfener Sineması’nda gerçekleştiriliyor. 

Goethe Institut, Institut Français, Austrian Embassy Ankara, Büyülüfener Kültür Sanat Derneği ve Eunic Turkeyişbirliğiyle düzenlenen toplu gösterimde Avusturyalı ünlü yönetmenin Aşk (Amour - Love), Kurdun Günü (Le Temps du Loup), Beyaz Bant (Das Weisse Band - The White Ribbon), Saklı (Cache), Piyanist (La Pianiste), Ölümcül Oyunlar (Funny Games U. S.) ve Bilinmeyen Kod (Code Inconnu) adlı filmleri gösterilecek.

0 yorum :

Zim Zalla Bim Dediğimde Zümrüt Şehrine Gidebilsem Nolurdu Sanki!

21:40 ebru altin 0 Comments

En son attığım post'a bakıyorum da blogumu güncelleyemediğimden yakınıp, bu duruma en kısa zamanda son vereceğimi söylemişim. Aradan geçen zaman dilimine bakınca benim cephemde pek de değişen birşey olmamış oysa ki... O aralıkta güncelleyeceğim dediğim sayfama yine zaman ayıramamışım. Bu nedenle bu sefer bu son vs. tarzında söylemlerde bulunmayacağım. Onca yoğunluğun arasında fırsat bulursam ne ala diyeceğim ve fırsatını yakaladığım anlarda da klavyemi seri bir şekilde tıkırdatacağım... Artık ne kadar olursa, ne kadar yazabilirsem kısacası...
En son attığım post'a bakıyorum da blogumu güncelleyemediğimden yakınıp, bu duruma en kısa zamanda son vereceğimi söylemişim. Aradan geçen zaman dilimine bakınca benim cephemde pek de değişen birşey olmamış oysa ki... O aralıkta güncelleyeceğim dediğim sayfama yine zaman ayıramamışım. Bu nedenle bu sefer bu son vs. tarzında söylemlerde bulunmayacağım. Onca yoğunluğun arasında fırsat bulursam ne ala diyeceğim ve fırsatını yakaladığım anlarda da klavyemi seri bir şekilde tıkırdatacağım... Artık ne kadar olursa, ne kadar yazabilirsem kısacası...
Bugün kaleme alacağım yazıya gelince... Küçüklüğünde Oz Büyücüsü isimli kitabı okumayan veya bir şekilde adını duymayan yoktur herhalde. Sizi bilmem ama benim için özel bir anlamı olan kitaplardan birisidir Oz Büyücüsü... Kitabını bu kadar severken filminin vizyona girdiğini görünce dayanamadım ve iş yerinden bir arkadaşımla birlikte sinemanın yolunu tuttum.
Sizi bilmem ama fantastik türdeki hemen her film beni başka diyarlara götürdüğü için o noktadan sonra ben filmi izlemek yerine kendimi bizzat olayın içerisinde buluveriyorum. İzlemiyorum adeta yaşıyorum o anları. Açıkçası çokta keyif alıyorum...
Filmimize gelirsek... Her kadına aynı numaraları çeken iflah olmaz çapkın, yakışıklı üçkağıtçı, bir panayır sihirbazı olan Oscar Diggs, iri bir adamın hışmından kaçarken, fırtınada sepetine atladığı balonla hortumun içine girerek Oz Ülkesi'ne düşer. Oscar'ın buradaki başlıca iki dostu ise kanatlı maymun Finley ve porselen kız olur. 

Oscar, ülkeyi kralı öldürdükten sonra tek güç sahibi olmak için planlar yapan cadı Evanora ve sonradan kendinden de kötü bir cadıya dönüştürdüğü kardeşi Theodora'nın elinden kurtarmak için iyi cadı Glinda ile işbirliği yapar. 

Doğrusu filmin siyah beyaz başlayıp, renkli ve geniş perdeye doğru geçişi açıkçası insanda tam bir ferahlık hissi veriyor. Ben izlerken inanılmaz keyif aldım. Fantastik filmlerden hoşlananlar ve içindeki çocuğu her daim yaşatanlar için kaçırılmaması gereken filmlerden bence Muhteşem ve Kudretli Oz... Gösterimden kalkmadan gidip izleyin derim :)

0 yorum :